DİLLER

open-navigation
close-navigation
open-navigation
close-navigation

Mikro El Cerrahisi

Mikro El Cerrahisi

Mikro El Cerrahisi Nelerle ilgilenir?
El cerrahisi, vücudumuzun omuzdan başlayıp parmak ucuna kadar uzanan ve üst ekstremite olarak isimlendirilen kısmın hastalıkları ve tedavisi ile ilgili bir cerrahi daldır. Ellerimiz, temel ihtiyaçlarımızı karşılamak ve üretim yapabilmek için çok büyük öneme sahiptir. El fonksiyonlarını bozan başta yaralanmalar olmak üzere geçici ya da kalıcı pek çok sorun hayatımızı önemli ölçüde etkiler. Üst ekstremitede kemik, kas, tendon, damar, sinir, bağ yapıları gibi bir birinden farklı yapılar aynı ortam içinde ahenk içinde çalışırlar. Çeşitli hastalıklar, travmalar, doğumsal problemler nedeni ile bu ahengin bozulduğu durumlar el cerrahisinin ilgi alanına girer.
El ve Parmak Kopmaları
Tendon, Sinir, Damar Yaralanmaları
Ellerde iş kazası ve trafik kazaları gibi durumlara bağlı olarak oluşan travmalar tendon, sinir ve damarlarda hasar oluşumuna yol açar. Oluşan bu hasara yönelik olarak en kısa sürede tedavinin başlatılması, organın sağlığı açısından çok öneme sahiptir. Bu tarz yaralanmalarda acil şekilde sağlık kuruluşuna başvurulmaması ve tedavinin geciktirilmesi durumunda el fonksiyonlarının ve hareket kabiliyetinin azalması gibi kalıcı hasarlar meydana gelebilir. Aynı zamanda damar yaralanmalarının tedavi edilmemesi durumunda bu damarların kan taşıdığı dokuların beslenememesi nedeniyle ellerin bazı bölgelerine oksijen ulaşamayacağından dokuların canlılığını kaybetmesi söz konusu olabilir. Tüm bu sebeplerden dolayı kazalara bağlı olarak oluşan tendon, sinir ve damar yaralanmalarında acil şekilde tıbbi müdahale uygulanmalı, uygun cerrahi tekniklerle tedavi yapılmalıdır.
El ve Parmak Düzeyindeki Kırıklar
Eller ve parmaklar, çok fazla sayıda küçük boyutlu kemiğin bir araya gelmesiyle oluşmuş kompleks organlardır. Fazla sayıda eklemin bulunduğu el ve parmaklar, kırıkların oluşumuna da diğer pek çok organa göre daha yatkındır. Düşme, ezilme, çarpma ve burkulma gibi durumlarda kemiklere aşırı derecede yük binmesi ile ortaya çıkabilecek kırıklar şiddetli ağrı ve şişliklerle kendini belli eder. Özellikle orta yaşın üzerindeki bireyler veya menopoz sonrası dönemdeki kadınlarda kemik yoğunluğunun da azalmasına bağlı olarak kırık ve çatlakların oluşma ihtimali çok daha yüksektir. Böyle bir durum oluştuğunda ciddi bir cerrahi tedavi ve fizik tedavi uygulaması gerekir. Parmaklarda oluşan kırıklar nispeten daha kolay iyileşebilir nitelikte olsa da el kırıkları uzun vadede sıklıkla ellerin çalışma kabiliyetini etkileyebildiğinden daha ciddi ve hassas bir tedavi gerektirir.
Tırnak Yaralanmaları, Tırnak Batmaları ve Şekil Bozuklukları
Tırnak yaralanmaları, batmaları ve tırnaklara ilişkin şekil bozuklukları, el cerrahisi kliniklerinin en sık karşılaştığı sorunlardan bir diğeridir. El ve ayak tırnaklarında sürekli baskıya maruz kalma veya kazalar sonucunda yaralanmalar ve batıklar oluşabilir. Bunların sonucunda şekil bozuklukları meydana gelerek estetik açıdan hoş olmayan bir görüntüye neden olur. Özellikle tırnak batmaları tedavi edilmedikleri durumda ilerleyerek daha ciddi ve acı verici hale gelebilir, buna bağlı olarak tırnak çevresinde bulunan etlerde enfeksiyonlar oluşabilir. Günlük yaşamda veya iş hayatında ellerde oluşabilecek bu gibi sorunlar pek çok olumsuzluğa neden olur. Bu nedenle tırnaklara ilişkin sorunlar ihmal edilmemeli ve erken dönemde tedavi edilmelidir.
Doğumsal El Anomalileri
Ellerde fazla parmak, yapışık parmak, parmakların açılanmasında farklılıklar gibi genetik faktörlere bağlı gelişen doğumsal farklılıklar söz konusu olabilir. Bu gibi sorunlar el cerrahisi kliniklerinde yapılacak cerrahi müdahaleler yardımıyla ortadan kaldırılarak normal bir el görünümü elde edilebilir veya kısmen tedavi edilerek ellere daha iyi bir görünüm kazandırılabilir. Bu şekilde uygulanacak girişimler yardımıyla ellerde bulunan anomalilerin ortadan kaldırılması, bireyin günlük yaşamda işlerini daha rahat görebilmesini ve kendini daha iyi hissetmesini sağlar.
Sinir Sıkışması
Sinir sıkışması vücudun birçok bölgesinde görülebildiği gibi ellerde, dirseklerde ve bileklerde de ortaya çıkabilir. Karpal tünel sendromu ve kübital tünel sendromu sinir sıkışmasına bağlı olarak görülen önemli hastalıklardır. Bu hastalıkların görüldüğü bireylerde ellerde hareket kabiliyeti azalır, kas kaybı meydana gelir, duyu ve his kayıpları gibi sorunlar ortaya çıkar. Hastalığın ortaya çıkışında el, dirsek veya bileklerin sürekli olarak katlanmış pozisyonda tutulması veya belirli bir noktasına sürekli olarak baskı yapılması gibi durumlar etkili olabilir. Bu gibi nedenlere bağlı olarak sinir sıkışması sorunu ortaya çıkmış olan hastalarda el cerrahisi kliniklerinde uygulanacak mikrocerrahi teknikler yardımıyla hastalığın tedavi edilebilmesi mümkündür.
El Tümörleri
Ellerde ve el bileklerinde iyi huylu veya kötü huylu tümörlerin oluşumu söz konusu olabilir. Glomus tümörleri, el ve el bileği kistleri ve ganglion tümörleri bunlar arasında en yaygın görülen durumlar olmakla birlikte genellikle el ve bileklerde şişliğe neden olurlar. El ve bileklerde ortaya çıkan bu kitleler genellikle büyüme eğilimindedir ve bu nedenle genellikle daha fazla büyümeleri beklenmeden çıkarılmaları gerekir. Cerrahi girişimler yardımıyla çıkarılan tümörlerde tekrarlanma riski olduğundan tedavi sonrası süreçte de düzenli olarak kontrol edilmesinde fayda vardır.
Tetik Parmak
Tenosinovit Stenosing adıyla da bilinen tetik parmak, parmaklarda oluşan takılma ve ani kilitlenmelerden sorumlu olan bir hastalık türüdür. Bu hastalıkta istemsiz olarak ani şekilde kasılan ve belirli bir süre boyunca kasılı kalan parmaklar aynı zamanda şiddetli ağrılara da neden olur. Günlük yaşamı ve özellikle de el işlerinin yapılmasını oldukça zorlaştıran bu hastalığın tedavisinde öncelikle bazı kas gevşeticiler ve farklı ilaç tedavileri denenebilir. Fakat bu yöntemlerin işe yaramaması durumunda mikrocerrahi teknikleri ile yapılacak cerrahi operasyonlar uygulanarak hastalığın tedavi edilmesi gerekir.
Dupuytren Kontraktürü
Ellerde avuç içinde sertlik ile başlayan ve parmaklarda bükülme ve kasılmalara neden olan dupuytren kontraktürü, genellikle avuç derisinin altında bulunan palmar apenevroz adlı fibroz dokunun kalınlaşmasına bağlı olarak ortaya çıkar. Hastalık zamanla ilerleyerek parmakların bükülmesinin zorlaşmasına ve hatta parmakların hareket kabiliyetinin yok olmasına kadar giden tablolara yol açabilir. Bu nedenle teşhis edildiği andan itibaren vakit kaybedilmeksizin tedavi edilmesi gereken önemli bir hastalıktır. Avuç içinde oluşan nodüllerin hareket güçlüğüne yol açmadığı olgularda cerrahi operasyon gerekli olmayıp kortizon enjeksiyonları ile ilerlemeyi önleyici tedavi uygulanabilir. Fakat daha ileri durumlarda dupuytren kontraktürü ameliyatı ile büzülmüş dokular çıkarılarak hastalık tedavi edilmeli, sonrasında ise fizik tedavi desteği uygulanmalıdır.

SİZİ TANIYALIM